Normal şartlarda iki buçuk milyon civarında nüfusu olan ancak yaz aylarında bu nüfusun ikiye üçe katlandığı şehirlerden biri olan Antalya, yerli ve yabancı turistlerin göz bebeğidir. Neredeyse her yerinde tecrübe edilecek bir etkinlik ya da keşfedeceğiniz bir doğa harikası bulabileceğiniz bu şehrin, muhakkak görülmesi gereken bazı yerlerini kısaca anlatmaya çalışalım.
Kaleiçi
Antalya’ya gidip de Kaleiçi’ni görmeden dönerseniz, sakın kimseye bunu yaptığınızdan bahsetmeyin. Antalya’nın ruhunu en iyi yansıtan yerlerden biri olan Kaleiçi, hiç bozulmadan günümüze kadar ulaşan tarihi yapısıyla sizi kucaklar. Sosyal hayatın kalbinin attığı bu mekan, çeşitli restoranlarda Dünya mutfaklarının güzide yemeklerini tadabileceğiniz, felekten bir gece çalabileceğiniz ve enfes çorbacılarında sabahı karşılayabileceğiniz bir yapıdadır.
Konyaaltı Plajı
Her ne kadar Konya’nın altındaymış gibi bir izlenim oluştursa da isminin çıkış noktası koy altı olan bu plaj, Akdeniz’in neşe verici sularına kendinizi bırakabileceğiniz en merkezi noktadadır. Çarşı olarak tabir edilen Antalya merkezinden on kilometre kadar uzaklıktadır. Kumlarla kaplı olan sahil, kızgın kumlardan serin sulara klişesini bilfiil gerçekleştirebileceğiniz bir ortam sunar. Sezon ortasında buraya gelirseniz, kendinizin Rusya’nın bir kasabasında sanabilirsiniz.
Manavgat Şelalesi
Antalya’nın bir ilçesi olan Manavgat sınırları içinde yer alan bu şelale, doğanın insanlığa verdiği armağanlardan biridir. Ölmeden önce gidilmesi gereken yerler listesi yapılsa mutlaka kendine yer bulacak kadar özel bir yeri olan bu güzellik, beş metre civarı bir yükseklikten büyük bir görkemle akan çayın verdiği pozu izleyebileceğiniz canlı bir sinema sahnesi niteliğindedir. Antalya’dan doğuya doğru yapacağınız yaklaşık seksen kilometrelik bir yolculuk sonrası bu eşsiz manzara sizi selamlar.
Yivli Minare
Selçuklu döneminden günümüze kadar bozulmadan gelen eserlerden biri olan Yivli Minare, Antalya’nın sembollerinden biridir. 1. Alaattin Keykubat tarafından yaptırılmış olan bu güzide eser yaklaşık sekiz yüz yıldır dimdik ayaktadır. Firuze renkli çiniler ve tuğladan yapılmış olan minaredeki sekiz adet yiv, esere ismini veren özelliğidir. Elli basamak tırmandıktan sonra ucuna ulaşabilirsiniz. Yerden yüksekliği ise otuz sekiz metre civarındadır.
